Erkeklerde Böbrek Taşı Riski İki Katına Çıktı! Nedenleri ve Önlemleri
Dünya genelinde her 11 kişiden biri böbrek taşı sorunuyla karşılaşıyor, bu durum erkeklerde ise iki kat daha sık görülüyor. Üroloji uzmanı, böbrek taşlarının nedenleri ve belirtilerine ilişkin olarak beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının rolüne değindi.
Böbrek taşı sorunları, dünya genelinde her 11 bireyden birini etkilerken, özellikle erkeklerin kadınlara göre iki kat daha fazla bir risk taşıması, bu yaygın rahatsızlığın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Böbrek taşlarının nedenleri ve belirtileri hakkında bilgi veren Üroloji Uzmanı Op. Dr. Alper Başakçı, beslenme alışkanlıkları ile yaşam tarzının bu süreçteki rolüne de dikkat çekti.
BÖBREK TAŞI EN SIK 35 İLA 55 YAŞ ARALIKLARINDA GÖRÜLÜYOR
Her yaş grubunda görülebilen böbrek taşları, en sık 35 ile 55 yaş arasında ortaya çıkmaktadır. Bu konu üzerine açıklamalarda bulunan Op. Dr. Alper Başakçı, "Gün boyunca yeterince sıvı almamak, aşırı tuzlu gıdalar tüketmek ve hareketsiz bir yaşam sürmek, böbrek taşı oluşumunu tetikleyen faktörler arasında yer alıyor." dedi. Ayrıca ıspanak, pancar, kuşkonmaz, çikolata, çilek, pırasa, maydanoz, fıstık, badem ve kaju gibi yiyeceklerin de durumu olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Bu sağlık sorunuyla karşılaşan ya da risk altında olan bireylerin bol su içmesi, aşırı protein alımından kaçınması ve düzenli hareket etmesi gerektiğini belirtti.
“SICAK İKLİMLERDE YAŞAYANLARDA DAHA FAZLA RİSK VAR”
Böbrek taşlarının sıcak iklimlerde yaşayan bireylerde daha sık ortaya çıktığına dikkat çeken Üroloji Uzmanı Op. Dr. Alper Başakçı, "Böbrek taşı genellikle ağrı, idrar yaparken yanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Eğer hasta enfeksiyon nedeniyle ciddi ağrılar yaşıyorsa, tıbbi müdahale gerekebilir. Ancak çıkarılması zor olan büyük taşlar, holmium lazerle küçük parçalar haline getirilerek idrar yoluyla atılabilir." ifadelerini kullandı ve sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Lazerle taş kırma işlemi sırasında hastada herhangi bir yara oluşmadığı için, bireyler 1 ila 2 gün içinde normal günlük aktivitelerine dönebilirler. Ancak bu sürecin bu noktaya gelmeden önce önlenmesi adına, yeterince sıvı almak ve hareket etmek en etkili önlemdir. Bu basit adımlar, hem yaşam kalitesini artırmakta hem de olası cerrahi müdahalelerin önüne geçmektedir."
